BOŞANMA AVUKATI

İstanbul Boşanma Avukatı olarak aşağıda saydığım tüm nedenlerden dolayı Aile Mahkemesinde boşanma davası açtık.

Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebepleri şunlardır:

1)-Zina:

Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

2)-Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış:(Tarafların aile bireylerine hakaret içeren söylemleri de dahildir)

Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma avukatları vasıtasıyla boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Türk Medeni Kanunu 185. maddesi tarafların evlilik içerisinde en temel yükümlülüklerini yani evlilikte eşlerin hak ve yükümlülüklerini saymış olup; çeşitli Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere  eşler, müşterek hayatı temelden sarsacak ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek davranışlardan kaçınmalıdır.

Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Yukarıda Atv Haber Programında yer alan röportajımda da vurguladığım üzere yakın bir zamanda Yargıtay, kayınvalidesine hakareti sonucunda davalı kadını ağır kusurlu bularak aile mahkemesinde kocaya bir miktar tazminat ödenmesine karar vermiştir.

 Hakaret, Eşlerin ve ailelerinin şeref ve saygınlığını zedelemesi nedeniyle Türk ceza kanunun 125. Maddesine göre aynı zamanda da suçtur.

3)-Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme:

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma avukatı vasıtasıyla boşanma davası açabilir.

4)-Terk:

Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine boşanma avukatının talebi ile hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir.

Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine boşanma avukatları yolu ile aile mahkemesi hakimi veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur.

Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır.

Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe de dava açılamaz.

5)-Akıl hastalığı:

Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

6)-Evlilik birliğinin sarsılması:

Uzman boşanma avukatları çok iyi bilir ki Türk Medeni Kanunu 185. maddesi tarafların evlilik içerisinde en temel yükümlülüklerini saymış olup; birlikte yaşama yükümlülüğü bunların başında gelmektedir.

Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Bu yükümlülüğe aykırı davranan taraf evlilik birliğini de çekilmez hale getirecektir.

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri İstanbul boşanma avukatı vasıtasıyla aile mahkemesinde boşanma davası açabilir.

Belirtilen bu hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır.

Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır.

Bu halde boşanma avukatları ile aile mahkemesinde açılmış bulunan davada boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.

Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak boşanma avukatları tarafından sunulan bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.

Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.

Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Uzman boşanma avukatı ile Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma avukatı vasıtasıyla açılan dava ile boşanmaya karar verilir.

Boşanmaya İlişkin Genel Hususlar:

Boşanma davası açmaya hakkı olan eş, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir.

Bu amaçla İstanbul Boşanma Avukatı tarafından açılan Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Aile Mahkemesinde Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden alır.

Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir.

Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez.

Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.

Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir.

Bu süre ayrılık kararının boşanma avukatı vasıtasıyla kesinleşmesiyle işlemeye başlar.

Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer.

Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur.

Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır.

Eğer kadın evlenmeden önce dulsa hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir.

Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir.

Koca, koşulların değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.

Boşanma Davasında Eşlerden Hangisi Maddi veya Manevi Tazminat Alabilir?

Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf aile avukatı tutarak kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak boşanma avukatları vasıtasıyla nafaka isteyebilir.

Bu nafakaya yoksulluk nafakası denmektedir.

Yoksulluk nafakasında nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Boşanma Davasını Kim Açmalıdır?

Mk.166. Maddesi ‘Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri aile mahkemesinde vboşanma davası açabilir demektedir.

Bu amaçla davacı bizzat kendisi veya Boşanma avukatı aracılığıyla boşanma dilekçesi yazmaktadır.

Müvekkil bir an önce boşanmak ister ancak İstanbul gibi metropol şehirlerde boşanma davalarının sayısı oldukça fazladır.

Dolayısıyla yargılama süresi de yoğunluğa bağlı olarak uzamaktadır.

İşte bu süreçte Boşanma avukatı, müvekkilinin aynı zamanda psikolojik danışmanlığını da üstlenmelidir ki uzun dava süresince psikolojik yıkımlar gerçekleşmesin.

Boşanma Davasını ilk Açan mı Kazanır?

Halk arasında ilk golü atan kazanır mantığıyla nedense böyle bir yanlış inanış vardır.

Bir defa davayı kimin açtığı değil ‘’ Eşlerden hangisinin evlilik birliğinin sona ermesinde kusuru bulunup bulunmadığı’’ önemlidir.

Başka bir deyişle haklı olan tarafın davayı açması önerilir.

Boşanma Davası Açtım Ancak Bende Hatalıyım. Mahkeme Nasıl Sonuçlanır?

Davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır.

Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmamalı ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilmelidir.

Başka bir deyişle Yasa koyucu boşanmaya ilişkin dava hakkını düzenlerken eski görüşü olan “sadece kusursuz eşin dava açma hakkı görüşünü” değiştirmiş ve “kusurlu eşin de dava açma hakkının olabileceğini kabul etmiştir.

Fakat yasa koyucu hiçbir zaman Ağırlıkta Kusurlu Olan Tarafa Boşanma Davası Açma Hakkı Vermemiştir.

Türk boşanma avukatlarının en çok zorlandığı konu kusurlu tarafın tespitidir.

Çünkü eşlerden hiçbirisi kusuru kendisinde görmez.

Boşanma Davasını Nerede Açmalıyım?

Boşanma Davası, eşlerin son altı ayda birlikte ikamet ettikleri yerdeki Aile Mahkemelerinde mümkünse boşanma avukatları vasıtasıyla açılmalıdır.

Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde boşanma davası Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmalıdır.

Yukarıdaki kurala uyulmadığı takdirde davalı eşin yetki itirazı ile dava yetkili mahkemeye gönderilir.

Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında ise ,nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Anlaşmalı Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?

Anlaşmalı Boşanma davasının açılabilmesi için; Evlilik en az bir yıl sürmüş olması şarttır.

Bu davada eşler; çocukların velayeti, mal paylaşımı, tazminat verilip verilmeyeceği ve nafaka konularında anlaşmalı boşanma avukatları vasıtasıyla anlaşarak protokol düzenlerler ve genellikle  anlaşmalı boşanma davası tek celsede sonuçlanır.

Boşanma Davası Açtım Çocuklarımın Velayetini Alabilir Miyim?

Soybağı ve babalık davası makalemizde de ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere;

Boşanma Avukatına göre ve de Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları, çocukların ruhsal gelişimi için Çocukların Velayetinin, Çocuklar Bölünmeksizin Bir Taraf Verilerek, diğer tarafla şahsi münasebet tesisi doğrultusundadır.

Yargıtay kararları doğrultusunda genel kanı, her ne kadar çocukların velayetinin anneye verilmesi ise de Anne veya baba Çocuğu İstemediğini Açık Bir Şekilde Beyan Ettiği takdirde çocuğun velayetinin ret beyanında bulunan tarafa verilmesi Yargıtay’ın görüş ve genel kanısının dışındadır.

Çocukların menfaati; geleceğe hazırlanabilecekleri, huzurlu, güvenli bir ortamdır.

Kendilerini istemeyen kişiye verilmesi durumunda, bu ortamın sağlanamayacağı muhakkaktır.

Boşanma avukatlarının bu aşamada çocuğun geleceğini de düşünerek müvekkilini velayet konusunda  en iyi şekilde bilgilendirmelidir.

Boşanma Davası Açtım Kendime Ve Çocuklarıma Nafaka Verilir Mi?

Nafaka talep etmek için  Nafaka Davası olarak ayrı bir dava açılabileceği gibi boşanma davası içerisinde de talep halinde hakim çalışmayan eş lehine dava süresince tedbir nafakasına hükmedebilir.

Aile Mahkemesi Çocukların Velayetini Neye Göre Karara Bağlar?

Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler.

Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur.

Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.

Boşanma avukatının talebi ile Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, kendiliğinden veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.

Boşanma Davam Bitti Mal Paylaşımı Davasını Ne zamana Kadar Açabilirim?

Boşanmada mal paylaşımı nasıl olur? isimli makalemizde boşanma sonrası mal paylaşımına ilişkin önemli bilgiler vermiştik.

Boşanma Avukatlarının en çok dikkat ettikleri husus; Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Ayrılığa karar verilirse mahkeme, ayrılığın süresine ve eşlerin durumlarına göre aralarında sözleşmeyle kabul edilmiş olan mal rejiminin kaldırılmasına karar verebilir.

Boşanma avukatı vasıtasıyla Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.

Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de aynı husus söz konusu olur.

Aile Mahkemesi Tarafından Eşlerden birisi Lehine Hükmedilen Tazminatlar Nasıl Ödenir?

İstanbul Boşanma avukatları olarak Aile Mahkemelerinde genelde Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

İstanbul Boşanma avukatı tarafından talep edilecek olan sosyal ekonomik durum araştırması sonucunda Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

Boşanma Davam Reddedildi Yeniden Boşanma Davası Açabilir miyim?

Taraflardan birisinin boşanma avukatı ile açtığı boşanma davası reddedilirse ve de 3 yıl içinde evlilik birliği yeniden kurulamamışsa bu durumda yeniden dava açılabilir ve kısa süre içerisinde hakim boşanma kararı vermektedir.

Ayrıca hakim evliliğin kurtulabileceği kanaatine ulaşmışsa bu durumda ayrılık kararı da verilebilmektedir.

Son olarak boşanma avukatı arıyorum demeden önce boşanma davası ve anlaşmalı boşanma davasının maliyetlerini incelersek; boşanma avukatlık ücretinin maliyetinin boşanma davası harcına göre daha fazla olduğunu görmekteyiz.

Boşanma avukatı arayanlara tavsiyemiz anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davasının ücretlerini boşanma avukatınız ile yüz yüze görüşmenizde fayda vardır.

Evleneli Bir Hafta Oldu Ama Pişmanım Evliliği İptal Ettirebilir Miyim?

Evliliğin geçersiz olduğu haller mevcuttur.

Bunlar mutlak butlan, nisbi butlan ve yokluk olarak isimlendirilir.

Mutlak Butlan:

Uzman Boşanma avukatı olarak Yargıtay incelemesinden geçmiş olan Mutlak butlana sebep olan hususlar şunlardır:

  1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
  2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
  3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
  4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.

Sayılan bu durumların mevcut olması halinde söz konusu evlilik mutlak butlanla batıl kabul edilmektedir.

Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen açılır.

Bu dava, ilgisi olan herkes tarafından da açılabilir.

Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen dava edilemez; fakat boşanma avukatları ya da diğer her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir.

Ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir.

Evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliği mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyiniyetli ise, bu evlenmenin butlanına karar verilemez.

Nisbi Butlan:

Nispi butlan ise şu hallerde söz konusu olmaktadır:

  1. Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk,
  2. Yanılma,
  3. Aldatma,
  4. Korkutma

Sayılan bu durumların mevcut olması halinde İstanbul uzman boşanma avukatı vasıtasıyla söz konusu evliliğin nispi butlanla geçersizliği talep edilebilmektedir.

Evlenme sırasında geçici bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptalini dava edebilir.

Şu durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:

  1. Evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği halde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa,
  2. Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse,

Ayrıca şu durumlarda da eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:

  1. Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olmuşsa,
  2. Davacının veya alt soyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse

Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, en iyi boşanma avukatları yolu ile evlenmenin iptalini dava edebilir.

İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her halde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.

Küçük veya kısıtlı, yasal temsilcisinin izni olmadan evlenirse, izni alınmayan yasal temsilci evlenmenin iptalini dava edebilir.

Bu suretle evlenen kimse sonradan on sekiz yaşını doldurmak suretiyle ergin olur, kısıtlı olmaktan çıkar veya karı gebe kalırsa evlenmenin iptaline karar verilemez.

Bu konuda mahkemeye hitaben boşanma avukatı olarak yazılı beyanda bulunmak gerekir.

Yokluk:

Yokluk, hukuki manada kelime anlamı olarak işlemin hiç yapılmamış sayılmasıdır.

Bunlar kanunun koruduğu hukuki yarara ve kamu düzenine aykırılık teşkil ettikleri için, hukuk sistemi tarafından yok sayılmış işlemlerdir.

Yokluk hükmüne tabi olacak durumlar şunlardır:

  1. Aynı cinsten iki kişinin evlenmesi,
  2. Evlenmenin kanunun yetkili kıldığı resmi memur önünde yapılmamış olması.

Türk hukuk sistemi aynı cinsten evliliğe(eş cinsel evlilik) izin vermemektedir.

Dolayısıyla kadın ve erkekten oluşmayan bir evlilik akdinin geçerliliğinden bahsetmek mümkün değildir.

Bu gibi durumlarda herhangi bir işlem yapılmasına ve boşanma avukatlarına gerek olmadan söz konusu evlilik kendiliğinden geçersiz, yok kabul edilmektedir.

Evliliğin Geçersizliğini Gerektirmeyen Sebepler:

Kadının bekleme süresi bitmeden evlenmesi, evlenmenin butlanını gerektirmez.

Evlendirmeye yetkili memur önünde yapılmış olan bir evliliğin kanunun diğer şekil kurallarına uyulmaması sebebiyle butlanına karar verilemez

Butlan Kararı ve Sonuçları Nelerdir?

Batıl bir evlilik ancak hakimin kararıyla sona erer.

Mutlak butlan halinde bile evlenme, hakimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur.

Mahkemece butlanına karar verilen bir evlilikten doğan çocuklar, ana ve baba iyiniyetli olmasalar bile evlilik içinde doğmuş sayılırlar.

Çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.

Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur.

Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.

En iyi boşanma avukatı iyi bilir ki evlenmenin butlanını dava etme hakkı mirasçılara geçmez.

Ancak, mirasçılar açılmış olan davayı sürdürebilirler.

Dava sonucunda evlenme sırasında iyiniyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eş, yasal mirasçı olamayacağı gibi, daha önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybeder.

Evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.

Yurtdışında Yaşıyorum Ve Burada Boşandım. Türkiye’de Yeniden Dava Mı Açmalıyım?

Yurtdışında yaşayan gerek Türk Vatandaşları gerekse yabancı olmasına rağmen eşi Türk olan tarafın, yaşadığı ülkede boşanma davası açıp sonuçlandırması üzerine Türkiye’de yeni bir boşanma davası açması gerekmez.

Bu durumda Yabancı Aile mahkemesinin kararının Türkiye’de tanınması, onun kesin hüküm kuvvetinin ülkeye de teşmili şarttır.

Yurtdışı boşanmayı tanıma isimli makalemizde tanıma ve tenfizi detaylı olarak anlatmıştık.

Tanıma Ve Tenfiz Davalarında Yetkili Mahkemeler Hangisidir?

Boşanma davasında Davalının ikametgahı (Nüfusa kayıtlı olunan yer) Türkiye’de ikametgahı yoksa sakin olduğu yer mahkemesi, bu dahi yoksa Ankara, İstanbul, İzmir mahkemeleri yetkilidir.

Tanıma Ve Tenfiz Davasının Şartları Nelerdir?

1-Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş bir ilam olmalıdır.

2- İlamın Kesinleşmiş olması gerekir.

3- İlamın Hukuk Davalarına İlişkin Olması Gerekir.

4- Yabancı Mahkeme İlamının Türk Mahkemelerinin Münhasır Yetkisine Girmeyen Bir Konuda Verilmiş Olması Gerekir.

Tanıma Ve Tenfiz Davası Açmadan Önce Ne Yapmalıyım?

Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarımız, (Türkiye’de boşanma avukatı) Türk boşanma Avukatı/Avukatları aramadan evvel yabancı mahkeme kararını tercüme ettirmeli ,karara, Apostil Şerhi yaptırılmalı, ayrıca kararı, o ülkedeki Türk Konsolosluğunda Türkçeye çevirtip kararın aslı ile birlikte tüm evrakları büromuza göndermelidir.

Biz de Türk boşanma Avukatı olarak Dava dilekçesi ve ekinde tercüme edilmiş yabancı mahkeme ilamı ile birlikte aile nüfus kayıt tablosunu Mahkemeye sunuyoruz.

Davayı açtıktan sonra da, Mahkemenin yurt dışına gönderilmek üzere hazırladığı tüm evrakları yine İstanbulda’ ki boşanma avukatlarınız tercüme ettirmektedir.

Türkiye’deki boşanma işlemleri Yine İstanbulda’ ki boşanma avukatınız diğer işlemleri de yapmaktadır.

Tanıma Ve Tenfiz Davası Açtım Duruşmaya Gelmem Zorunlu Mu?

Tanıma ve tenfiz davalarında, vekille temsil ettirilmek şartıyla davacının mahkemede hazır olmasına gerek yoktur.

Önemli bir husus; Davalının dava dilekçesi ve duruşma gününü tebliğ alması durumunda duruşmaya gelmesi zaruri değildir ve davalının yokluğunda karar verilebilir.

Tüm evrakların eksiksiz olması ve de davalıya tebligatın yapılmış olması durumunda büyük ihtimalle ilk duruşmada dava kabul edilecektir.

Tanıma Tenfiz Davalarında Karşılıklı Anlaşma Bulunan Ülkeler Hangisidir?

Türkiye Cumhuriyeti ile bu konuda arasında karşılıklılık esasına dayanan anlaşma veya fiili durum bulunan bazı devletler şunlardır;

İtalya, Romanya, Tunus, KKTC, Avusturya, Irak, Polonya, Ürdün, Cezayir, Azerbaycan, Hollanda, Arnavutluk, Çin, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Suriye, İsviçre, İran, İngiltere, Tacikistan’dır.

İstanbul boşanma avukatları listesi için İstanbul Barosu’ nun Avukat levhasında arama yapabilirsiniz.

Bazı İnternet sitelerinde en iyi boşanma avukatı veya uzman boşanma avukatı gibi tabirler yer almaktadır.

Gerçekten mesleğinde bu denli başarılı bir avukatın bu tür tabirleri kullanmasından ziyade insanların bu tabiri kendisine yakıştırması makbul değil midir?

Boşanma avukatı İstanbul için arıyorum veya en iyi boşanma avukatları demeden önce hatalarımızı objektif olarak sorgulamalıyız.

Detaylı bilgi için ;

Avukat Ali Mert Gençoğlu

İletişim : 0542 460 99 98